Перевод: со всех языков на русский

с русского на все языки

a uygun düşmek

  • 1 uygun

    1) подходя́щий, соотве́тствующий, сообра́зный, совмести́мый; гармони́чный

    uygun bulmak или uygun görmek — а) счита́ть подходя́щим (уме́стным, соотве́тствующим); находи́ть удо́бным; б) разг. относи́ться одобри́тельно

    bu fikri uygun buldu — э́та мысль ему́ понра́вилась

    - a uygun düşmek или -a uygun gelmek — подходи́ть, соотве́тствовать; гармони́ровать

    2) разг. досто́йный, подоба́ющий

    uygun olmak — подходи́ть, соотве́тствовать; гармони́ровать

    Büyük Türk-Rus Sözlük > uygun

  • 2 uygun

    со-
    * * *
    1) подходя́щий

    uygun fiyat — подходя́щая цена́

    bu fikri uygun buldu — он нашёл э́ту иде́ю подходя́щей

    2) соотве́тствующий

    uygun düşmek / gelmek — подходи́ть, соотве́тствовать; гармони́ровать

    uygun olmak — отвеча́ть, соотве́тствовать

    böyle bir anlaşma her tarafın çıkarına uygundur — тако́е соглаше́ние отвеча́ет интере́сам ка́ждой стороны́

    karara uygun olarak — в соотве́тствии с реше́нием

    Türkçe-rusça sözlük > uygun

См. также в других словарях:

  • uygun düşmek — yakışmak, yaraşmak, elverişli olmak Umduk, bekledik, düşündük. Hangi şey umduğumuza uygun düştü? Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uygun — sf. 1) Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip Rıza Efendi de yerine, zamanına ve konusuna uygun hikâyeler vardır. T. Buğra 2) Elverişli, yarar, müsait, muvafık 3) mec. Orantılı, oranlı Birleşik Sözler uygun adım uygun katmanlaşma gerçeğe uygun işe… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düşmek — e, er 1) Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. R. N. Güntekin 2) den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • münasip düşmek — uygun düşmek O makama daha gayur bir zat münasip düşüyordu. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • aykırı düşmek — uygun gelmemek, ters gelmek, ters düşmek Yüzük ona biraz aykırı düşen bir parlaklıkla parmağında parlıyordu. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • denk düşmek — uygun olmak, fırsat olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • münasebet düşmek — uygun bir durum ortaya çıkmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sırası düşmek — uygun zamanı gelmek Söz arasında, bir sırası düşünce Salim Bey feminist i ondan da sordu. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • münasebet almak — uygun düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muvafık olmak — uygun düşmek, kabul edilebilir olmak Balkanlardan denizi seyretsek daha muvafık olur. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • rast gitmek — uygun düşmek, istenilen biçimde gelişmek İşi rast gidiyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»